KORONA'NIN HATIRLATTIĞI: KARŞILIKLI BAĞLILIK

(Mart 2020, Deniz Spatar)

Şiddetsiz İletişim yolculuğumda ilerlerken hayatıma İngilizce bir kelime girdi: "Interdependence”. Tam çevirisini yapmakta hep zorlandım, "karşılıklı bağlılık”, "karşılıklı bağımlılık”… Artık hangisini seçerseniz. Aslında tam da "Çin’de bir kelebek kanat çırpar, bizim buralarda fırtına kopar” hikayesinin tek kelimeyle ifadesi. Misal, ben lavaboya bir bardak ayçiçek yağı dökerim, Marmara Denizi’ndeki tüm türler etkilenir gerçeği.... Ya da çölde deve kervanı yola çıkar. Ayaklarıyla kaldırdıkları toz rüzgarla taşınır, taa Amazon Ormanları’na ulaşır, yağmurla toprağa iner. Amazon’daki yüzlerce bitki türünü besler, gibi… Yalnızca insanların değil, tüm gezegenin, gezegendeki tüm canlı hayatın birbiriyle nasıl da görünmez bağlarla bağlı olduğunu anlatır bu kelime.

Bunca lafı şunun için ettim, Corona virüsü bize tam da karşılılıklı bağlılığın ne olduğunu göstermiyor mu? Ve, eğer Corona böyle yayılıyorsa, hayatı zenginleştirecek ufacık sandığımız eylemlerimizin de tüm insanlığa hizmeti yok mu? Yalnızca sokağa çıkmamaktan bahsetmiyorum (ki son derece etkili karşılıklı bağlarımız açısından). Küçük bir hal hatır sormaktan, belki pencereden komşuya gülümsemekten söz ediyorum. İnsanlara destek olacak, umut verecek küçük eylemlerden söz ediyorum. Siparişlerimizi getirenlerin yüzüne bakmak, teşekkür etmek gibi küçük şeylerden... "Ne olacak ki” demenin zamanı geçti bence. Küçük de olsa, "karşılılıklı bağlılık zincirinde bir halka da benim ve seçimlerimin etkisi var” demekten, sorumluluk almaktan söz ediyorum. Ne dersiniz?