EMİNE BULUT'A SAYGIYLA
EMİNE BULUT’A SAYGIYLA
(24 Ağustos 2019, Deniz Spatar)
Emine Bulut’un haberini aldığımda, ağzım dilim kurudu. Taş kestim ve yandım... Ne desem hayatını kaybeden o kadını, 10 yaşında annesinin babası tarafından öldürüşünü gören o çocuğun yaşadıklarına saygı göstererek diyemem gibi geldi. Ne kadar üzülsem, çaresizlik çeksem her nasıl büyütüldü, koşullandırıldıysa böyle bir vahşetin sahibi olan o adamı düşündükçe karşılamaz gibi geldi.
Şimdi büyük bir "acınma/yargılanma/teselli edilme/tavsiye duyma” endişesi duysam da cesaretimi toplayıp yazacağım. Ben ağır şiddete maruz kalmış bir kadınım. Yazarken tedirginim, bilenler bilir, şiddete maruz kalan pek çok kadın gibi ben de bunu söylemekten/anlatmaktan hep çok utandım. Dün yaşananlar benim gibi geçmişinde şiddet olan pek çok kadını çok daha derin bir yerden vurdu. Canını kurtarmış olanların da yaraları kanadı.
Sosyal medyada paylaşılanlardan bazılarını okurken yaşadığım acıya endişe de eklendi. Asalım, keselim, idam edilsin... Ne kolay yazması/söylemesi... Netflix’te Great Hack diye bir belgesel var. Şimdi yazacaklarımla bağlantı kuramıyorsanız onu bir ara seyretmek beni anlamanıza katkıda bulunabilir. Aklımdaki soruları size de duyurmak istiyorum: Cinayet videosu neden yayınlandı? Kim bunu yaydı? Haydi yayıldı neden ortadan kaldırılmıyor? Birdenbire tarihimizdeki bütün düşmanlıklarla ilgili bilgiler kimler tarafından ve neden yayılıyor?
Hatırlar mısınız, canım Özgecan katledildikten sonra olanları? İç Güvenlik Yasası ondan sonra çıktı... O yasa Özgecan’dan sonra Emine Bulut’un öldürülmesini engellemedi ama aylarca mahkemeye çıkmayan insanların tutukluluğunu sağladı... Cezalandırıcı adalet şifalandırmıyor. Bu nedenle onarıcı adalet çalışmaları çok daha etkili. Dikkatimizi daha çok Onarıcı Adalet’e vermek nasıl mümkün?
Böyle büyük travmaların yası tutulmadığında etkisi kuşaklar boyu devam ediyor. Yas tutmak kıymetli çünkü travmatize olduğumuzda gözümüz kör oluyor. Yas, tekrar merkezlenmemizi ve olup biteni aklı selimle değerlendirmemizi sağlıyor.
Dünden bu yana bir tür saygı duruş’undayım.